16 Ekim, bireylerin beslenme düzeylerini ve yaşam standartlarını yükseltmek, tarımsal üretimi artırmak ve kırsal nüfusun koşullarını iyileştirmek amacıyla 1945 yılında aynı tarihte kurulmuş olan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından Dünya Gıda Günü olarak kabul edilmiştir. Düzenlenen etkinliklerle her yıl birleşmiş milletlere üye olan ülkelerde açlık, gıda üretimi ve tüketimi gibi konular incelenmektedir. Böylece tarımsal üretime olan ilginin artırılması, ulusal ve uluslararası yaklaşımların özendirilmesi, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve teknik alanda işbirliğine cesaretlendirilmesi, kırsal kesimde yaşayan ve üreten bireylerin, özellikle de kadınların katılımının artırılması, dünyadaki açlık sorununa dikkat çekilmesi, gelişen teknolojilerin kullanımının artırılması, açlık, yetersiz beslenme ve yoksulluğun önlenmesi için gıda ve tarım sektöründeki gelişmelerin ulusal ve uluslararası alanda dayanışma ile artırılması amaçlanmaktadır.
2014 yılı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı olarak ilan edilmiştir. Yılın temel amacı, açlık ve yoksullukla mücadele ve doğal kaynakların korunması açısından aile çiftçiliğinin öneminin vurgulanmasıdır. Dünyanın dikkatini çiftçi ailelerine ve küçük ölçekli çiftçiliğe çekmek, açlığın ve yoksulluğun ortadan kaldırılması konusunda girişimlerin küçük ölçekten başlaması gerekliliği ile gıda güvenliği ve beslenmenin sağlanması, geçim kaynaklarının iyileştirilmesi, doğal kaynak ve çevre yönetimi açısından etkinliğin sağlanması hedeflenmektedir. Bunun yanı sıra, küçük aile işletmeciliğinin sürdürülebilirliğinin ve kırsal kalkınmanın etkin bir parçası olmasının sağlanması amaçlanmaktadır.
Bu yıl düzenlenen Dünya Gıda Günü’nün konusu Uluslararası Aile Çiftçiliği yılı çalışmalarına paralel olarak aile çiftçiliği olarak seçilmiştir. Yapılan etkinliklerle açlık ve yoksullukla mücadelede, gıda güvenliği ve düzenli beslenmenin sağlanmasında, doğal beslenme kaynaklarının geliştirilmesinde, çevrenin korunmasında ve özellikle kırsal kesimdeki sürdürülebilir gelişmenin sağlanmasında aile çiftçiliğinin rolüne dikkat çekilmeye çalışılmaktadır.
FAO verilerine göre dünya üzerinde yaklaşık 805 milyon aç birey yaşamaktadır. Bu bireyler aktif bir yaşam sürmek için düzenli olarak yiyecek bulamamaktadır. Mevsimsel gıda kısıtlarına maruz kalanlar ve protein, vitaminler ve mineraller açısından çeşitlendirilmiş bir diyete ulaşamayan bireyler düşünüldüğünde bu sayı yükselmektedir. Dünyadaki çocukların yaklaşık % 26’sı malnütrisyon ile karşı karşıyadır ve 2 milyara yakın birey bir veya daha fazla beslenme sorunu yaşamaktadır. Açlık sorunu yaşayan 805 milyon kişinin % 70’inden fazlası Afrika, Asya, Güney Amerika ve yakın doğunun kırsal kesimlerinde yaşamaktadır. Büyük çoğunluğu ise aile çiftçiliği ile uğraşmaktadır. Bu ailelerin dünyayı beslemelerine rağmen kendilerinin aç ve yoksul olmasının altında birçok neden yatmaktadır ve aile çiftçiliği ile uğraşanların sorunlarına getirilecek çözümlerin dünya üzerindeki açlık ve yoksullukla baş etmede büyük ölçüde başarı getireceği aşikardır. Geleneksel gıda ürünlerinin tüketilmesinde ve sağlıklı bir diyet için ihtiyacımız olan gıda çeşitliliğinin sağlanmasında aile çiftçiliğinin önemi büyüktür. Ancak birçok çiftçi iyi tohuma ulaşamamakta, mahsullerini yeterince ve uygun koşullarda depolayamamakta, taşımacılık, pazarlama ve finans desteği bulamamaktadır. Aile çiftliklerinin bu yönde desteklenmesi ile üretim artırılabilir, gıda kayıpları azaltılabilir ve çiftçilerinin gelirleri artırabilir.
Gıda İşleme Bölüm Başkanlığı